Dünyanın dört bir yanındaki insanlar, özellikle yaygın uygulamanın olmadığı bir çok ülkede yüz maskeleri takan insanlar, güvenlikleri ile ilgili bazı sorular sormaya başladı. Belki de yüz maskelerinin gerçekte nasıl çalıştığı hakkında biraz daha fazla bilgi edinme zamanı çoktan gelmiştir…
Yüz maskelerinin oksijen alımını azaltabileceğini ve karbondioksit dolaşımı solunumunu artırabileceğini iddia eden farklı paylaşımlar bulunmakta. Uzun süreli kullanımda bile kullanıcıların herhangi bir tehlike altında olmadığını anlamak için bir yüz maskesinin gerçek mekaniğine bakmak yeterli olacaktır.
Aslında ne CDC (Centers for Disease Control) ne de Dünya Sağlık Örgütü yüz maskelerinin kullanımına karşı herhangi bir uyarı vermemiştir. Her ikisi de koronavirüsün yayılmasını yavaşlatmaya yardımcı olacak etkili bir yöntem olarak yüz maskelerini önermektedir. Yüz maskelerine karşı tek öneri, iki yaşından küçük çocuklar, nefes alma sorunları olanlar, bilinci yerinde olmayanlar ve maskelerini çıkaramayan insanlar içindir.
Aksi takdirde, maske takmak için herhangi bir kontrendikasyon yoktur. Oksijen seviyeleri hakkında endişe duyanların da korkmasına gerek yoktur. Yüz maskeleri, ister bez ister cerrahi maske olsun, gözenekli malzemelerden yapılmaktadır. Havanın kumaşta serbestçe hareket etmesini sağlayan bu yapı, koronavirüsün yayılmasından sorumlu solunum damlacıklarının geçmesini zorlaştırır. Bu, kullanıcıların normal bir şekilde nefes alabileceği ve bariyerin, dokudaki oksijen seviyelerinin yetersiz olduğu hipoksi riskinin arttığından endişe edilmemesi gerektiği anlamına gelir.
“Bu yanlış bilgi, kullandığımız maskenin tipine bağlı olarak mekanik engel nedeniyle hava eksikliği hissinden kaynaklanabilir. Ancak tıkanma hissi, ağız maskesini kullanmaya alışık olmadığımızdan kaynaklanıyor. Bu şekilde bize herhangi bir hipoksiye neden olmayacaktır” diye açıklıyor Meksika Ulusal Özerk Üniversitesi tıp fakültesinde Halk Sağlığı Bölümü’nden bir akademisyen olan Dr. Daniel Pahua Díaz.
Peki ya karbondioksit? Bir maskeye ekshalasyon yaparken, insanların bir sonraki nefeslerini aldıklarında bu karbondioksiti kendilerine geri döndürdüğü endişesi var. Korku, bunun daha sonra hiperkapni, karbondioksit toksisitesine yol açacağıdır. Yine, burada yüz maskesinin gözenekli malzemesine bakmalıyız. Bu, insanların saatlerce yüz maskeleri giymemesi ile birleştiğinde, bunun gerçekleşme şansı çok düşüktür.
CDC Reuters’e verdiği demeçte, “CO2 zaman içinde yavaşça maske içinde birikecektir” dedi. “Bununla birlikte, maskede birikmesi muhtemel CO2 seviyesi çoğunlukla maruz kalan insanlar için tolere edilebilir… Maske takmanın hiperkapniye neden olması pek olası değildir.”
CDC, sağlık uzmanları tarafından kullanılması önerilen N95 maskelerinin CO2 birikmesine sahip olabileceğini kabul ederken, kullanıcıların havayı dağıtması için maskeyi çıkarması yeterlidir. Ve yine, birikim çok yavaş olduğu için, alışveriş koşularında veya arkadaşlarıyla buluşmak için yüz maskeleri kullanan insanlar için bunun bir sorun olması pek olası değildir.
Ayrıca bazı ülkelerde, özellikle Japonya ve Çin’de, yüz maskelerinin koronavirüsten çok önce bir norm olduğunu belirtmek gerekir. Bazıları için yeni olduğu için tehlikeli olduğu anlamına gelmez. Aksine, faydalar potansiyel olumsuzluklardan büyük ölçüde ağır basar.
Kaynak: [Mental Floss, USA Today]
